Otobüsle Avrupa Turu programlarımızın vazgeçilmez rotalarından biri olan Viyana çok gizemli bir şehirdir ama bir çok gizemli güzellik gibi, kendini kolay ele vermez. Viyana’nın gerçek iç güzelliğini tecrübe etmek istiyorsa eğer, çok bilinen turistik yerlerden uzaklaşmak ve şehrin dar eski sokaklarını keşfetmek, yerel halkla sohbet etmek ve başını tarihi binalardan içeri sokup bakmak, tamamen gezginin tercihine kalmıştır.
Viyana Avrupa kıtasındaki en sofistike şehirlerin başında gelir. Mimarisi, klasik müziği ve refahı ile Avusturya’nın başkenti Viyana bir define adası gibidir. Freud, Wittgenstein ve Mozart gibi büyük tarihi şahsiyetlere ev sahipliği yapmış olan bu şehrin bu kadar çok turist çekmesi hiç de şaşırtıcı değildir. Onlarca turistik noktaya her gün binlerce ziyaret yapılmaktadır. Bunların en meşhurları Aziz Stephen Katedrali, Hofsburg, Belvedere, Schonbrunn sarayları olarak sıralanabilir. Fakat biz bu yazımıza biraz daha derinlere ineceğiz, bilinmeyen noktaları tanıtacağız ve siz bu şehire bir kez daha aşık olacaksınız.
***Otobüsle Avrupa Turu programlarımız hakkında merak edilen bütün detaylar için https://www.tourbulance.com.tr/tur/otobusle-avrupa-turu/ linkimizi ziyaret edebilir ve başvuru yapabilirsiniz.
Viyana‘da 100 den fazla müze vardır. Bunların içinde bir tanesi var ki sadece Viyana’nın değil dünyanın en önemli ve güzel müzelerinden bir tanesidir: Kunsthistorisches Museum, yani Sanat Tarihi Müzesi.
Yılda yaklaşık 700 bin kişi bu müzeyi ziyaret ediyor. Mimarisi oldukça ihtişamlı olan bu müzede Brueghel’in eşsiz eseri Babil Kulesi isimli resmi sergileniyor. Müzede o kadar çok dünyaca ünlü sanat şaheseri var ki hangi birini sayacağınızı şaşırabilirsiniz. Rubens, Raphael, Johannes Vermeer, van Eyck, Albrecht Dürer, Velazquez Sanat Tarihi Müzesinde resimleri sergilenen ustalardan sadece birkaçı. Müzede resimlerin yanısıra Mısır ve Yakındoğu, Roma ve Antik Yunan kolleksiyonları da bulunuyor. Müzenin tavanları ve duvar süslemelerinde Gustav Klimt’in yardımcı ressam olarak çalıştığı bilinmektedir. Müze, sadece bunun için bile ziyaret edilebilir.
Klasik müziğin anavatanında olup da operaya gitmeden olmaz. Şehirde bir konsere, resitale katılmak sandığınız kadar pahalı değildir. Gösterinin başlamasından 90 dakika öncesine kadar sadece 3 euro ödeyerek bir son dakika bileti edinebilirsiniz. Son derece yetenekli müzisyenlerden bu kadar komik bir bedel ödeyerek eşsiz parçalar dinlemek Viyana‘da mümkündür.
Viyana, kültürel etkinlikleri ile meşhur olduğundan şehirde plaj temalı bir eğlence olmayacağı düşünülebilir. Ancak bu yanlış bir düşüncedir çünkü Tuna nehri boyunca mini plajlar vardır. Şezlongunuzda güneşlenebilir ve deniz kıyısında kumdan kaleler yaptığınızı hayal edebilirsiniz. Nehire girmeden önce iki kere düşünmeniz gerekir çünkü bulanık suyu pek davetkar değildir.
Nehir boyunca yürürseniz turistik bölgelerden uzaklaşır ve Musevi Mahallesine ulaşırsınız. Bu caddenin adı Karmeliter Pazarıdır ve Viyana‘nın en iyi alışveriş noktalarından biridir. Taze ve yerel ürünleri bulacağınız bu bölgede alışveriş sonrası dinlenip kahve içebileceğiniz kafe ve restoranlar da mevcuttur. Gerçek Viyana lezzetleri için Cafe Mima’ya uğrayabilirsiniz.
Viyana’nın gece hayatı da en az gündüz kadar hareketlidir. Nehir boyunda DJ geceleri düzenleyen ve genç yaşlı her yaştan insanın akın ettiği klüpler vardır. Badeschiff, nehir üzerinde yer alan, içinde bir yüzme havuzu olan büyükçe bir bottur ve popüler eğlence merkezidir.
Museumplatz’dan bir taş atımı mesafedeki Cafe Phil, kendinizi evinizde hissedeceğiniz ve çıkmak istemeyeceğiniz bir kafedir. Burası hem kitapçı hem kafedir, en güzel Viyana kahvelerini içerken kitap rafları arasında kaybolabilirsiniz. Vintage eşyalara meraklıysanız burada satın alabileceğiniz mobilyalar da vardır.
Avusturya başkentinin çok çeşitli tarih ve sanat etkinlikleri olduğu sır değildir ama göze çarpan sokak sanatları da oldukça iddialıdır. Arka sokaklarda gezerken, “Dünya bir kanvastır” diyen Viyana’nın Graffiti sanatçılarının özgün eserleri ile karşılabilirsiniz.
Avrupa seyahatinizde Viyana’ya mutlaka gerektiği kadar zaman ayırmanız, bu şehri layıkı ile keşfetmeniz için gereklidir.